İş Stratejisi Planı & Alt Başlıkları Nelerdir?

Hukuk Büronuzun iş stratejisi planını ve plan alt başlıklarını aşağıdaki sorulara cevap vererek oluşturmanızı öneririm. Doğru yönlendirme, büronuzun etkin yönetimini ve gelişimini destekleyecektir.

Vizyon: Hukuk Büronuz 5-10 sene içerisinde nerede olacaktır?
Misyon: Hukuk büronuzun varlığının amacı nedir?
Değerler: İnandığınız değerler nelerdir?
Durum Analizi: Güçlü yönleriniz ve zayıf yönleriniz nelerdir?
Avantajlar: Nasıl daha farklı ve daha iyi olabilirsiniz?
Stratejik Hedefler: Vizyonunuzu gerçekleştirirken atmanız gereken adımlar nelerdir?
Temel Strateji: Güçlü yönlerinizi fırsatlarla nasıl buluşturacaksınız?
Başarı Karnesi: Performans kriterleriniz neler olacaktır?

İş Ortaklığının Barometre Soruları

Bir iş ortaklığını sonlandırıp sonlandırmama konusunda şüpheleriniz varsa aşağıdaki soruları öncelikle kendinize sormanızı öneririm:

  1. İçinde bulunduğum bu iş birlikteliğinden şu ana kadar edindiğim tecrübe ve performans benim için yeterli midir?
  2. Daha iyi olabilmesi için yapılabilecek şeyler var mıdır? Eğer varsa bunlar nelerdir ve ne kadar ilave süreye ihtiyaç vardır?
  3. Karşı karşıya olduğum bu durumu, sıkıntıyı veya sorunu altı ay, bir yıl veya iki yıl daha çekebilir miyim?

Bu sorulara vereceğiniz cevaplara göre mutlaka bir karar alın. Ya mevcut durumu düzeltmek için bir plan yapın ya da sona erdirin. Aynı şeyleri tekrar ederek farklı sonuçlar elde etmeye çalışmayın. Vaktinize yazık olur.

Serbest Avukatlıkta doğru ortak kimdir ve nasıl bulunur?

Nereye gittiğinizden çok kiminle gittiğiniz önemlidir. Tolstoy

Avukatların meslek yaşantılarında daha hızlı ilerleyebilmesi için ortaklıklar kurması ve meslektaşlarıyla birlikte ekip olarak çalışması önemlidir. Serbest Avukatlık tek başına yapılması zor ve zaman alan bir iştir. Doğru görev dağılımı yapıldığında ise iş ortaklarınızın zaman kaldıracını kullanarak daha fazla işi daha kısa sürede halletmeniz mümkün olur.

Sizinle aynı duyguları ve heyecanları yaşayan ortaklarla işi geliştirmek heyecan vericidir. Doğru ortaklıklar, büyümeniz ve kurumsallaşmanız için gereken müvekkil adedini ve nitelikli işleri size daha hızlı kazandırır. Doğru Ortak zayıf yönlerinizi tamamlayan, yapmak istemediğiniz işlere vakit ayıran kişidir. Böyle bir ortağı size Allah göndermiş gibi olur.

Doğru Ortağı bulmanız için öncelikle aramanız gerekir. Mevlana’nın dediği gibi “Arayan bulur”. Okul arkadaşlarınız olabilir. Bağlı bulunduğunuz derneklerdeki meslektaşlarınız olabilir. İş yaptığınız insanların yakın çevresindeki avukatlar olabilir. Doğru ortağı ararken dikkat etmeniz gereken bir numaralı kural: Kendi evinize akşam yemeğine davet etmek istemeyeceğiniz biriyle asla ortak olmamaktır. Öncelikle dürüst, samimi ve güvenilir olmasını gözetmelisiniz. Hakkında araştırmalar yapın. İçinde olduğu toplumun onun hakkındaki düşüncelerini öğrenin. Referans isimlerden hakkında bilgiler alın. Adayın güçlü yönleri ve zayıf yönlerini size anlatmalarını isteyin:

  • Neleri iyi yapabilir, neleri yapamaz?
  • Hukuki sorunlar yaşamış mı?
  • Devam eden borçları var mı?

Adayın istikrarlı bir geçmişi ve namuslu bir davranışı varsa, ortaklık başarılı olabilir. Ortaklık görüşmelerinde size anlattığı hayat hikayesi ve ortak iş yapma şartlarında günden güne değişiklikler olduğunu görürseniz, hemen görüşmeleri sonlandırın. Tutarsız, yanar döner kişiler size zarar verecektir.

Büyüme ve işbirliği odaklı insanları arayın. Büyümenize tanık olacak değil, katkı sağlayacak, ayak bağı olmayacak adayları hedefleyin. Neden ortak olmak istediğinizi birbirinize açıklayın:

  • Bu büro için vizyonun nedir?
  • Uzun vadeli hedeflerin nelerdir?

Ortaklık kurmak istiyorsanız, birbirinize iş mülakatı gibi aşağıdaki soruları da yöneltin:

  • Kendi motivasyonunu nasıl görüyorsun?
  • Zor durumlarla nasıl başa çıkarsın?
  • Benden ve işten beklentilerin nelerdir?
  • Hedeflere ulaşmamızda yeterli sabır ve kararlılığı göstereceğine inanıyor musun? 
  • Yazılı bir ortaklık sözleşmesine sıcak bakıyor musun?

Sonuç olarak, bir elin nesi var iki elin sesi var sözünü aklınızdan çıkarmayarak, mesleğinizde daha hızlı ilerlemek için doğru ortaklıkları mutlaka hedefleyin.

Herkese başarılar!

İş Süreçleri Mühendisliği ile Hukuk Büronuzda Verim Artışı Nasıl Sağlarsınız?

İçindekiler

  • İş süreci nedir?
  • Standart bir iş sürecinin aşamaları
  • İş süreci mühendisliği hukuk büroları için neden önemlidir?
  • Verimsizlik yaratan iş süreçlerinde karşılaşılan hastalık belirtileri
  • Süreç mühendisliği hukuk büronuzda neleri iyileştirir?
  • Süreç mühendisliğinin işletmeye faydaları
  • Süreç iyileştirmede atılacak temel adımlar                                  
  • İş süreçlerinin ve görevlerin tanımlanması ve haritalanması                               
  • Örnek iş akış şeması                                                                         
  • Süreç iyileştirme öncelikleri nelerdir?  

İş süreci nedir?

Müvekkile değer sağlayan iş sonuçlarını elde etmek amacıyla bir girdiyle başlayan (evrak, insan gücü, hizmet) ve bu girdiye katma değer katılarak bir çıktı üretilen (tahsilat, anlaşma), birbiriyle bağlantılı adımlar ve işlemler dizisidir.

Standart bir iş sürecinin aşamaları

İş süreçleri mühendisliği hukuk büroları için neden önemlidir?

  • İş süreçlerinin belirlenmediği ve geliştirilmediği kurumlar, iç karışıklık ve birimler arası çekişmelerin sonuncunda güç kaybeder ve verimsizleşirler.
  • Kurumlardaki işleyiş sorunlarının %85’ine süreç ve organizasyon eksiklikleri, görev sorumluluk gri alanları neden olur.
  • Süreç yönetimi ve geliştirmenin olmadığı ortamlarda iyi çalışanlar bile kısa sürede hata yaparlar.
  • Çalışanlar karar alma süreçlerinde risk ve karar almaktan kaçınırlar. Soruna elçi olmayı tercih ederler.
  • Müvekkiller her gün daha çevik ve esnek yaklaşıma, hızla fayda yaratan iş sonuçlarına şiddetle ihtiyaç duymaktalar. 

Verimsizlik yaratan iş süreçlerinde sık karşılaşılan hastalık belirtileri

  • İşi kimin yapacağının ve nasıl yapacağının yazılı tarifinin olmaması (Gri alanlar).
  • Sıra dışı durumlarda belirsizlik ve inisiyatif eksikliği nedeniyle iş akışının duraksaması (Süreç kara delikleri).
  • İşi yapacak ve sorunu çözecek olanların yetkinliğinin düşüklüğü (Eğitim eksikliği).
  • Bilgi akışı bozukluğundan kaynaklanan yüksek maliyetli iş görme biçimleri (Yap – boz yöntemi).
  • Gerekli bilgi ve dokümana ulaşmak için harcanan fazla zaman (Çok emek – az iş).

Süreç mühendisliği hukuk büronuzda neleri iyileştirir?

  • Karar alma ve sorun çözme becerisi
  • Yaptığı işi sahiplenme duygusu
  • Hizmet kalitesi
  • Maliyet
  • Hız

Süreç mühendisliğinin işletmeye faydaları nelerdir?

  1. Tüm çalışanların kurumdaki rolleri, sorumluluk ve yetkileri netlik kazanır.
  2. Çalışanların çözüm odaklı karar alma becerisini geliştirir.
  3. İş akışlarına uygulanabilir kurallar getirir.
  4. İş süreçlerini hızlandırır, üretkenliği arttırır.
  5. Ekip iş verimliliğini ve işbirliğini yükseltir.
  6. Darboğazları, aksamaları kontrol ve iyileştirme olanakları sağlar.

Süreç iyileştirmede atılacak temel adımlar

İş süreçlerinin ve görevlerin tanımlanması ve haritalanması

  • Bir süreci tanımlamak demek, sürecin girdisini, çıktısını, tedarikçisini, müşterisini, başlangıç etkinliğini, bitiş etkinliğini, süreçte yer alan katılımcıları, süreç performansının hangi göstergelerle ölçüleceğini ve süreç sahibini belirlemek ve belgelemek demektir.
  • Görev tanımlarının oluşturulması kurumun performans teminatıdır.
  • Her bir sürece mutlaka bir süreç sahibi atanmalıdır.
  • Sürecin sahibi yoksa süreçlerde aksamalar olması son derece doğaldır.
  • Süreçler iş akış şemaları yardımıyla belirlenir ve haritalanır.
  • Akış şemaları süreç içerisindeki basamakların görsel olarak tanımlanmasını ve herkes tarafından anlaşılabilmesini sağlamaya yarar. 
  • Sürecin görsel olarak ifadesi
  • Mevcut sürecin doğrulanması
  • Süreç süresinin ve darboğazların belirlenmesi
  • Değer yaratmayan adımların belirlenmesi

Örnek iş akış şeması

Süreç iyileştirme öncelikleri nelerdir?

1.     İnsan odaklı iyileştirme

1.1 İş hedeflerinin tüm çalışanlar ve departmanlar tarafından anlaşılması

1.2 Süreçler hakkında bilgi sahibi olmaları

1.3 Kurum adına hızlı çözümler üretebilme ve karar alabilmenin geliştirilmesi

1.4 Kurum adına ölçülebilir risk alabilmenin geliştirilmesi

1.5 Çalışanların inisiyatif kullanması ve yetkilendirilmeleri

2.     Düşünce yapısının değişmesi

2.1 Daha önceki şartların geride bırakılması

2.2 Kurumun geleceği hakkında ortak bir anlayışa sahip olunması ve bunun iletişiminin sağlanması

2.3 Sonuç odaklı karar almayı öğrenme ve hayal kurma yoluyla destekleyen bir iş ortamı oluşturulması

3.     Sadeleştirme

3.1 Yalnızca katma değer yaratan adımların ele alınması

3.2 Kontrol ve karar adımlarının azaltılması

3.3 Yeniden işlem adımlarını ortadan kaldırmak için önleyici ve denetleyici sistemlerin kurulması

3.4 Tekrar eden faaliyetlerin ortadan kaldırılması

4.     Basitleştirme

4.1 Erken karar noktalarının oluşturulması

4.2 İşlerin mümkün olan en kıza zamanda başlatılması için zaman sınırlarının belirlenmesi

4.3 Çok amaçlı ve ekip odaklı çalışmak, yetki ve sorumluluğun arttırılması, onay süreçlerinin sadeleştirilmesi

Sonuç olarak, iş süreçlerinin bir disiplinle yönetilmesi ve geliştirilmesi, hukuk bürolarına kurumsallaşma, kalıcı iş standartları oluşturma ve sürdürülebilir bir iş modeline sahip olma imkanlarını sağlar. İş Süreçleri Mühendisliği, günümüz rekabet ortamında, müvekkillerine daha iyi hizmet vermek isteyen hukuk bürolarının vazgeçilmezi haline gelmektedir.

Hukuk büronuzda yüksek performans kültürü ve güven oluşturmanın anahtarı eğitici liderlik

Hukuk büronuzda yüksek performans kültürü oluşturmak kurumunuzun sürdürülebilir gelişimi ve karlılığı için kritik öneme sahiptir. Yüksek performans kültürünü inşa ederken bir lider olarak en önemli silahınız güven oluşturmaktır. 

Güven neden önemlidir ve nasıl oluşturulur?

Karşılıklı güvenin olmadığı iş ortamlarında insanlar risk almaktan ve eyleme geçmekten geri dururlar. Yetenekli çalışanlar bu tarz iş ortamlarını ilk olarak terk ederler. Kalan çalışanlar da vasat iş sonuçları elde ederek sadece ay sonu alacakları maaşa odaklanırlar.

Çalışanların bulundukları kuruma ve liderlerine güven duyması yüksek performans ikliminin oluşmasında çok önemlidir. Bu amaçla çalışanlarla birebir sohbetlere giren liderler onlara eğitici bir şekilde rehberlik ederek ilişki geliştirir ve güven oluştururlar.

Eğitici liderlik sergilenmesi, çalışanların verilen performans geri bildirimini ve eleştirileri daha açık bir biçimde dinlemelerini sağlar. Bu geri bildirimin sadece işverenin çıkarlarına değil kendi arzularına da hizmet ettiğini görmelerini sağlayan sürekli bir sohbet ortamı oluşur. Aynı zamanda çalışanlar fikirlerine önem verildiğini ve düşüncelerinin dikkate alındığını gördüklerinde kurumun kendilerine değer verdiğini anlarlar. Bu da yetenekli çalışanların kuruma olan aidiyetini artırır.

Çalışanları bireysel olarak yakından tanımak artık her zamankinden daha önemli olmuştur. Hayata dair önceliklerini, kariyer beklentilerini çalışanlar size anlatabilmelidir. Birer saatlik birebir koçluk sohbetleri sonucu o kişi sizinle her hedefe koşar. Eğitmen liderler, çalışanların güçlü ve zayıf yönlerini -onların kişisel arzularına ve kariyer özlemlerine bağlayarak- görmelerine yardım ederler. Onları uzun vadeli gelişim hedefleri oluşturmaya teşvik ederler, plan yapmalarına destek olurlar. Liderin neden sorumlu olduğunu ve çalışanın ne yapması gerektiği konusuna açıklık getirirler.

Eğitmen liderler gündelik rutin işlerle uzun vadeli hedefler arasında bağlantı kurarak insanların şevkli olmasını sağlarlar. Bu güçlü bağlantıyı ancak çalışanları daha derin ve kişisel düzeyde tanıyarak kurabilirler. Eğitici liderlik yaklaşımı, inisiyatif gösteren ve kendisini geliştirmek isteyen elemanlarda çok işe yarar. Diğer taraftan, çalışan şevksiz olduğunda ya da gereğinden fazla kişisel yönlendirme ve geri bildirim istediğinde ise işe yaramayacaktır. 

Ne yazık ki hukuk bürolarında pek çok yönetici endişe ve kayıtsızlığı ortadan kaldıran, çalışanlarda şevk yaratan performans geri bildiriminde bulunmaktan uzak durmaktadır. “İlişkiler bozulmasın, yanlış anlaşılmayayım” düşüncesiyle veya nasıl yapacaklarını bilmedikleri için doğru zamanda ve doğru yerde verilmesi gereken bildirimleri saman altı ederler. Bu şekilde düşük performansa razı olurlar. Bazen de “Şımarmasınlar” diyerek, çalışanlarla aralarına mesafe koyarak veya “Bu gibi şeylere ayıracak vaktimiz yok” diyerek birebir gelişim sohbetlerini rafa kaldırırlar. 

İyi bir eğitmen lider, insanların potansiyeline duyduğu inancı ve ellerinden gelenin en iyisini yapabileceklerine dair beklentisini sözleriyle her zaman belli eder. “Size inanıyorum. Size yatırım yapıyorum ve elinizden geldiğince azami çaba harcamanızı bekliyorum.” Bu yaklaşım sayesinde, çalışanlar liderin ilgisini fark eder ve kendi yüksek performans standartlarını karşılama azmi ve sorumluluğu duyarlar.

Sonuç olarak çalışanlarına besleyici gelişim deneyimi kazandıran hukuk büroları aidiyet duygusu güçlü, yetkin elemanlarla çalışmakta daha başarılı olurlar. Bunun sonucu da sürdürülebilir büyüme ve karlılığı iş çıktı kalitesi ve memnuniyet düzeyiyle garanti altına alırlar.

Tarkan Karabel

Müvekkiller ne ister?

 

İyi bir avukat olabilmek için öncelikle iyi bir müvekkil olmalısınız. Kendinizi müvekkillerin yerine koyun. Onların sahip olduğu duygu ve düşünceleri hissetmeye çalışın. Yaşadıkları sıkıntıların çözümlenmesi ve adil bir sonuç elde etmek için verdikleri mücadeleleri anlayın. Müvekkil gözüyle bakabilen avukatlar her zaman meslekte en üst noktalara ulaşırlar.

Müvekkille yapılan görüşmenin başarılı geçmesi için derdini size en iyi şekilde anlatması ve sizin de onu en iyi şekilde anlamanız gerekmektedir. Sinirli, kaygılı ve gergin müvekkilleri rahatlatmanın en iyi yolu onlara:” Sizi anlıyorum” cümlesini söylemekle başlar. Bu belki de başarılı avukatların en çok kullandığı cümledir.

Bir avukat olarak girdiğiniz her yeni müvekkil görüşmesinde karşınızdaki insanın kafasından neler geçtiğini öğrenmelisiniz. Müvekkiller aşağıdaki sorularına cevap ararlar. Bunları size dolaylı yönden sorarlar. Bu sorulara yeterli bir cevap veremediğiniz anda, sizinle iş yapmaktan kaçınırlar.

“Sonuç üretebiliyor musunuz?”    

Hepimiz biliyoruz ki, avukatlar istenilen sonucu garanti edemez. Bunu garanti eden bir avukat varsa hem dürüst değildir, hem de etik kuralları çiğniyordur.  Müvekkiller, bir avukat olarak daha önce benzer davalarda bulunduğunuzu, süreci yaşadığınızı ve sonuç aldığınızı duymak isterler. Eğer bu beklentilere cevap verebiliyorsanız, dava dosyasının doğru ellerde takip edileceğini bir anlamda teyit etmiş olursunuz.

Benzer deneyimler yaşamış olmanız bir avukat olarak müvekkile sunduğunuz eşsiz bir iddiadır. Mevcut tecrübenizle diğer meslektaşlarınızın önüne geçmeniz mümkün olacaktır.

İşi kim takip edecek?”

Dava dosyalarını ofiste hangi avukatın takip edeceğini bilmek isterler. İşin sahipsiz kalmasından endişe ederler. Karşılarında her zaman bir muhatap görmek isterler. Bu endişeyi giderecek şekilde bir görevlendirme yapmanız gerekir.

Projenin riskleri nelerdir?”

İş deneyiminizi bilmenin yanında, davanın olası sonuçları ve risklerini de bilmek isterler. Bu belirsizliklere nasıl yaklaşım göstereceğinizi öğrenmek arzularıdır. Olası olumsuz sonuçlarda, bir b planınız olup olmadığını merak ederler. Bir anlamda, geleceklerini sizin elinize teslim etmeden önce iyisiyle ve kötüsüyle olası sonuçları algılamak isterler.

Nasıl iletişim kuracaksınız?”

Kendisiyle ve davayla ilgili çalışanlarıyla nasıl irtibat kuracağınızı, ne sıklıkta görüşeceğinizi öğrenmek isterler. Rollerin, beklentilerin ve zaman ayırmanın nasıl olacağını saptamak arzularıdır.

Masrafları kontrol altında tutabilir misiniz?”

Müvekkiller masrafların artmasını istemez. Davanın belirlenen bütçe içerisinde kalarak yürütülmesini ve sonuçlandırılması öncelikleridir.

Yukarıda belirtilen konularda müvekkilinizle dava dosyasını almadan önce mutabık kalmanız, hem iş takibi aşamasında onların memnuniyetini arttıracaktır hem de avukat müvekkil ilişkisinin hangi şartlarda yürütüleceğini belirlemiş olacaktır.

 

Siz de Başarılı Bir Avukat Olabilirsiniz (Tüm Yönleriyle Avukatlıkta İş Geliştirme Yöntemleri)

Gelişime Açık Avukatların Dikkatine!

Serbest Avukat olarak yeni işler almakta zorlanıyor musunuz?

Müvekkil sayınız bir türlü artmıyor mu?

Hukuk Büronuzu yaşatmak her geçen gün daha mı zorlaşıyor?

Kurum Avukatı olarak kariyer basamaklarını istediğiniz hızda çıkamıyor musunuz?

Kurum kültürü içerisinde kişisel markanızı öne çıkarmakta ve yetkin bir hukukçu olmakta zorluk mu çekiyorsunuz?

Öyleyse size güzel bir haberimiz var. Başarılı Avukatların sırlarını bu e-kitapta sizin için bir araya getirdik. Sadece en iyilerin kullandığı yöntemlerle kariyerinizde ilerleme kaydetmek ve hedeflerinize ulaşmak ister misiniz?

En iyi tarafı da bu e-kitabı okuduktan sonra yeni müvekkilleri ve nitelikli işleri kendinize çekecek olmanızdır. Bu e-kitabı okumaya başladığınızda anda sonuç aldıran özel stratejileri öğrenecek ve kendinizi harika hissedeceksiniz.

Eğer Kurum Avukatı olarak çalışıyorsanız, profesyonel hayatta hedeflerinize ulaşmada ve kariyer sahibi olmada kullanabileceğiniz özel iş geliştirme tekniklerini ve sırlarını bu kitapta bulacaksınız.

“Siz de Başarılı Bir Avukat Olabilirsiniz” adlı eser bir yıl süren kapsamlı bir araştırma ve birçok uykusuz gece sonunda ortaya çıkmıştır. Kısa sürede ilerleme kaydetmek ve kendinizi profesyonel anlamda geliştirmek istiyorsanız mutlaka okuyun.

Hemen sipariş verin!  Satış fiyatı sadece 150 TL dir.  İletişim bölümünden siparişinizi ve e-kitabın ismini lütfen yazılı belirtin. Ödemenizi takiben 126 sayfalık e-kitabınız  e-posta adresinize gönderilecektir. Karabel Eğitim ve Danışmanlık Ltd. Şti.

Avukatlar İçin Etkili Konuşma Replikleri (İş Geliştirme)

Yeni insanlarla tanışmakta ve konuşmakta zorlanıyor musunuz?

Müvekkil Adaylarıyla yaptığınız iş görüşmelerinde, onları ikna etmekte ve işlerini almakta sıkıntı mı yaşıyorsunuz?

Sonuç aldıran yöntemlerle kariyerinizde ilerleme kaydetmek ve iş hedeflerinize ulaşmak ister misiniz?

Öyleyse size güzel bir haberim var. İş Geliştirme yaparken kullanabileceğiniz etkili konuşma repliklerini bu e-kitapta sizin için bir araya getirdim.

Kısa sürede ilerleme kaydetmek ve kendinizi profesyonel anlamda geliştirmek istiyorsanız mutlaka okuyun!

Hemen sipariş verin!  Satış fiyatı sadece 150 TL dir.  

İletişim bölümünden siparişinizi ve e-kitabın ismini lütfen yazılı belirtin. Ödemenizi takiben 24 sayfalık e-kitabınız  e-posta adresinize gönderilecektir. Karabel Eğitim ve Danışmanlık Ltd.Şti.

İÇİNDEKİLER

  • Giriş
  • Havadan sudan sohbetlerin önemi
  • Bilinçaltı emirlerinizi bekliyor
  • Kişisel şartlandırma tekniği
  • Ortak ilgi alanı nasıl bulunur?
  • Ayaküstü başarılı bir tanışma gerçekleştirin
  • Ofisinize gelen aday müvekkille ilk iş görüşmesi
  • Kurumsal müvekkil adayıyla iş anlaşması nasıl yapılmalıdır?
  • Bitirirken

Hukuk Bürosunda Düşük Performans Gösteren Çalışanları İyileştirme Rehberi

Hukuk Bürolarında kurumsal gelişim ve Yönetici Avukat gelişim projeleri gerçekleştirirken gördüğüm en büyük güncel sıkıntılardan biri, ofis yönetiminin düşük performanslı, vasat çalışanları iyileştirmede ve onları geliştirmede yaşadığı zorluklardır. Yönetim becerileri düşük olan Avukatların bu durumla başa çıkması maalesef zordur. Aslında, her çalışan potansiyelini sonuna kadar kullanmak ister. Kimse vasat bir Avukat olarak kalmak için hukuk bürolarında çalışmaz.

İşe alım sürecinde ve sonrasında yaşanan yönetimsel hatalar nedeniyle Avukatlar düşük performans veya minimum performans göstermeye başlarlar. Yapılan uyarılar sanki hiç yapılmamış gibi aynı hatalar tekrarlanır ve düşük kaliteli, özensiz iş çıktıları Yönetici Avukatın üzerine yığılır. Yönetici Avukat ekibin arkasını toplamaktan, kaleye gelen sayısız topu kurtarmaktan bitap düşer ve kurumsal olarak bu ekiple büyümenin aslında çok da akıllı bir iş olmadığını düşünmeye başlar. İşi emanet edecek birilerini bulamamak, her şeyi mikro yönetimle kontrol eden paranoyak bir kişiliğe bürünmek, Yönetici Avukatı işten soğutmaya başlar. “Neden bu Y,Z nesli beni anlamıyor?” “Benim gibi yapmıyor, yapmak istemiyor?” “Genç Avukatlar neden bu kadar çok hata yapıyor?” “Neden işi benim kadar sahiplenmiyor?” sorularını kendine sormaktan yorgun düşer. 

Bununla birlikte, ekip üyelerinden bazıları arzu edilen şekilde çalışmıyor ve bireysel hedeflerine ulaşamıyorsa, ekibin morali bozulabilir ve kurumsal hedeflere ulaşmak güçleşebilir. Yöneticinin ve düşük performanslı çalışanın bu soruna acilen bir çözüm bulması adil olanıdır.

Her yönetici kariyer yolculuğunda düşük performanslı çalışanlarla karşılaşır. Bazen bu çok sık olur. Lider pozisyondaki kişi bu durumu yönetmeyi öğrenmelidir. Birçok işe yarayan etkili yöntem olmakla birlikte, aynı zamanda durumu içinden çıkılamayacak hale getiren yollar da mevcuttur. Diğer taraftan, her profesyonel çalışan, kendisinden ne beklendiğini mutlaka bilmelidir ve öğrenmek için ısrarcı olmalıdır. Eğer beklentilerin ne olduğu konusunda çalışanın kafasında bir netlik oluşmamışsa, kişinin düşük performanslı olduğunun farkında olması güçleşir. Peki, öyleyse düşük performanslı çalışanın arzu edilen yönde değişmesi için neler yapılmalıdır?

1.     Kendimize sorulacak sorular

Bir yönetici olarak öncelikle bu soruları kendimize sorarak ve cevaplarını arayarak çalışanla temas kurmalıyız.

·       Her çalışana kendisinden ne beklediğimi açık bir şekilde ifade ettim mi?

·       Karşı taraf beklentilerimi tam olarak anladı mı?

·       Düşük performansın ortaya çıkması ile oluşabilecek olumsuzların farkındalar mı?

·       Teknik konularda ihtiyaç duyacakları eğitimleri kendilerine bire bir veya grup olarak verdim mi?

·       Düşük performanslı olduklarının farkındalar mı?

Eğer düşük performans gösterdiklerinin farkında değillerse konuyla yüzleşmek yerine çalışanların eğitim almalarını sağlamak daha doğru olacaktır.

2.     Duygusal çatışmalardan kaçınmak

Duygu yoğun bir tartışmanın kimseye faydası olmayacaktır. Ne siz ne de düşük performans gösteren kişi, suçlayıcı ifadelerden, sorgulamalardan veya tehdit edici davranışlardan yarar görür. Sakin kalabilmek ve sıkıntının çözümüne odaklanmak en doğru olanıdır. 

3.     Hazırlık yapmak

Çalışanla performans toplantısı yapmadan evvel yeterince veri toplamanız gerekmektedir. Elinizde kesin deliller ve durumlar olmadan bir performans değerlendirme toplantısına girmemelisiniz. “Yeterince iyi çalışmıyorsun” şeklinde açıklamalar karşı taraf için bir anlam ifade etmez. “Neye göre ve kime göre iyi çalışmıyorum? gibi ters sorulara maruz kalınabilir. Performansı doğru ölçmek ve performans koçluğu yapabilmek için metrik değerlerinizin ve kurallarınızın olması gerekir. 

4.     Kesin verilerle hareket edin

Çalışanla performans düşüklüğü hakkında konuşmak için, eğer konu sayısal hedeflerine ulaşmadan yaşadığı sorunlar ise, iş hedeflerinizin sayısal dökümü elinizin altında olmalıdır. Sıkıntı eğer kurum kültürüne uygun olmayan davranışların gösterilmesiyse, kurum içi iş yapma prosedürünün ve iş rehberinizin toplantı masasının üzerinde olması önemlidir. Tartışmanın her hangi bir yanlış anlamaya yer vermeyecek şekilde icra edilmesi gerekir. Karşı tarafa net bir mesaj vererek, kendisinden beklenenlerin uzağında olduğu ona ispatlarıyla gösterilmelidir.

5.     Düşük performansla hemen mücadeleye girişin

Düşük performans gösteren bir çalışanla hemen ilgilenmezseniz, ofisin geneline bu performans seviyesini kabul ettiğiniz şeklinde bir mesaj vermiş olursunuz. Bu da hem bu çalışan hem de diğer ekip üyeleri için istenmeyen kötü bir mesaj olur. Çünkü düşük performans bulaşıcıdır. Üzüm üzüme baka baka kararır. Düşük performans gözünüze çarptığı anda en hızlı şekilde çalışanın dikkati çekilmelidir. Bu amaçla yapılacak tüm toplantılar sıkıntıya çözüm bulmak için olmalıdır. Toplantının %80’inde dinleyici olmanız ve %20 sinde sizin konuşmanız gerekir. Oluşturacağınız birlik havası, kurumun gelişim aşamalarında çalışanın kendisine değer verildiğini hissetmesini sağlar ve moral yükseltici olur. Çalışanın bunu anlaması sağlandığında toplantının diğer aşamalarına geçebilirsiniz.

6.     Dışsal faktörleri dikkate alın

Düşük performans hali bir anda ortaya çıktıysa, çalışanın özel hayatından kaynaklanabilecek durumları dikkate almalısınız. Geçici bir durum olabilir. Ev taşıma, boşanma, yeni doğan bir bebek, yaşanan bir sağlık sorunu, vefat durumu önemli dışsal faktör sınıfına girer. Diğer taraftan, kişinin kurumunuzda ne kadar zamandır çalıştığına da bakın. Uzun zamandır terfi alamamış olması veya ekip içinde yaşanan anlaşmazlıklar da performans düşüşüne etki eden faktörlerdir.

7.     Yeterli eğitimi çalışanlara verin 

Çalışanların işlerini layıkıyla yapmalarına imkân verecek doğru eğitimleri almalarını mutlaka sağlayın. Alacakları eğitimlerin kendi mesleki gelişimleri ve iş yapma becerilerine fayda sağlayacak türden olmasına dikkat edin. Elde edecekleri becerilerin iş hedeflerine daha kolay ulaşmalarına yardımcı olması esas amaçtır. Eğitimleri nasıl geliştirebileceğinizi onlara sorun. Öğrenmek ve geliştirmek istedikleri başka konular olup olmadığını öğrenin. Onları hedeflerine ulaşmalarından alı koyan eksiklerin neler olduğunu tespit edin.

8.     Çalışanları nelerin motive ettiğini öğrenin

Çalışanı nelerin motive ettiğini bilmeden onu yönetmeye kalkmak hedefe ulaşmanızı güçleştirir. Ekip üyelerinizi daha yakından tanımak için zaman harcamanız ve onlara sorular sormanız gerekir.

·       Orta ve uzun vadeli hedeflerin nelerdir? Nelere özlem duyuyorsun?

·       İş arkadaşlarına destek olabilmek için neler yaptın ve daha neler yapabilirsin?

·       Kariyerinde 12 ay sonra neler olmasını istersin?

 Bu tarz sorularla her çalışanı nelerin özel olarak motive ettiğini anlamanız mümkün olur. Ekibinizdeki kişilerin doğru görevlere atanmalarını da bu yolla garanti altına alırsınız.

9.     Kurumun varlık amacında hangi rolde olduklarını onlara gösterin

Çalışanların büyük resmi görmelerini sağlarsanız ve bu resimde nerede bulunduklarını ve bunun ne kadar önemli olduğunu onlara gösterirseniz, çalışanın kuruma olan aidiyet duygusunu güçlendirirsiniz. Mesleki varlıklarının kurum içi önemini bu şekilde izah ettiğinizde daha yüksek bir çalışan bağlılığı sağlarsınız.

10.  Yönetim hakkında ne düşündüklerini ve ne beklediklerini öğrenin

Düşük performanslı bir çalışanı oyuna kazandırmak için en iyi tekniklerden biri yönetim olarak kendisine nasıl yardımcı olabileceğinizi sormaktır. Bu yaklaşım çalışanın şeffaf bir şekilde kafasından geçenleri sizinle paylaşmasına imkân verir. Bunu açık iletişimle yüz yüze yapabilir veya kapalı zarflı anket yoluyla da fikirlerini öğrenebilirsiniz.

11.  Performans hedeflerini birlikte belirleyin

Düşük performanslı bir çalışanın ayağa kaldırılması aşamasında bireysel performans hedeflerini belirlemede onları da karar mekanizmasına katmanız önemlidir. Belirli, ölçülebilir, ulaşılabilir, anlamlı ve süre sınırlı hedefleri birlikte belirlemek için iş birliği yapın.

12.  Takip süreci oluşturun

Etkin yöneticiler çalışanlarıyla yaptıkları performans görüşmelerinden sonra mutlaka iyileşme sürecini takip ederler. Verilen sözlerin ve taahhütlerin zamanında yerine getirilip getirilmediğini izlerler. İş hayatında göstereceğiniz bu takipçilik takdir görür. Ciddiyetiniz herkes tarafından anlaşılır. Çalışanların gelişimini ve iyiliğini isteyen yaklaşımınız kurum içinde moralleri yükseltir.

13.  İlerlemeyi ödüllendirin

En ufak bir ilerleme varsa mutlaka ödüllendirin. Takdir edin, alkışlayın. Çalışanın size ve kuruma yabancılaşmasını garantili bir şekilde sağlamanın yolu, gösterdiği ilerlemelere kayıtsız kalmaktır. Süreç boyunca gelişen performansıyla ilgili kendisine geri bildirimler verin. Ödül denilince hemen akla finansal ödüller gelmemelidir. Samimi bir teşekkür veya “İyi iş çıkarıyorsun, kendinle gurur duymalısın” gibi sözler çalışanların ayaklarını yerden kesmeye yetecektir.    

14.  Süreklilik arz eden düşük performansa müdahale edin

Eğer düşük performans devam ediyorsa, en hızlı bir şekilde bu duruma el koymanız gerekir. Bu konuda ciddi olduğunuzu ve bu durumu asla kabul etmeyeceğinizi çalışanın anlaması önemlidir. Bu duruma ani müdahale edilmemesi ve göz yumulması canla başla çalışan diğer ekip üyelerinin de işi sermesine neden olur. Bulaşıcı olan bu hastalığın hızla karantinaya alınması önceliğinizdir.

15.  Vedalaşmaya hazır olun

Öyle veya böyle bazen bazı çalışanlarınızla vedalaşmak zorunda kalırsınız. Çünkü arzu etseniz de herkesi iyi etmeniz mümkün olamaz. Tüm çabalarınıza rağmen artık nabzı atmayan çalışanlar olabilir. Son durumda yapılacak şey tüm bu çaba ve yatırımınıza rağmen iyileşmeyen çalışanla yollarınızı ayırmak olacaktır. Aksi takdirde tüm ekibi oyundan düşürmek, moralleri sıfırlamak ve adil çalışma ortamının kalmadığı bir ofise dönüşmek riski artar.

Fark ettiyseniz düşük performansla mücadele, yönetim becerilerinin yoğun ve etkin kullanıldığı bir iştir. Yöneticiler genellikle çeşitli mazeretler öne sürerek performans sorunlarıyla yüzleşmek ve ilgilenmek istemezler. Her profesyonelin saat gibi kusursuz çalışmasını arzu ederler. Akıllarından geçenlerin çalışanlar tarafından hemen anlaşıldığını düşünürler. İşler istedikleri gibi gitmediğinde de yaşanan iş aksamaları ve verimsizlikler nedeniyle bireysel ve kurumsal olarak yıpranırlar. Bu verimsiz sonuçlarla karşılaşmak istemeyen her yönetici düşük performanslı çalışanları iyi etme konusunda becerikli olmak ve kendini bu konuda geliştirmek durumundadır. 

İş geliştirmeye daha fazla zaman ayırabilmeniz için zaman yönetimi taktikleri

İş geliştirmeye daha fazla zaman ayırabilmeniz için işte size zaman yönetimi taktikleri:

1. Bir sporcu gibi yaşayın. Erken yatın, sabahları da erken kalkın. Mesaiye saat 8.00’de başlayan zaman yönetiminde avantajlı duruma gelir

2. Güne yapılacaklar listesiyle başlayın

3. E-postalara günün sadece belli zamanlarında bakın

4. Tek bir işe odaklanın, aynı anda birden çok işi yapmayın

5. Telefon görüşmelerini üç dakika ile sınırlayın

6. Gelen aramaları aciliyet ve önem durumlarına göre sınıflandırın. Aciliyeti düşük işleri sonraya erteleyin

7. İş odağınızı bozacak araya giren muhtelif işlere hayır demeye başlayın

8. Akşam eve giderken masanızı toplayın. Bu şekilde ertesi güne tertemiz bir masayla çalışmaya başlarsınız

9. Mümkün olduğunca işleri başkalarına delege edin ve başkalarının zaman kaldıracını kullanın

10. Her görüşme ve toplantınıza bir zaman çerçevesi belirleyin ve buna sadık kalın

11. Yataktan kalktığınız ilk 2 saat altın değerindedir. Çünkü kavramsal düşünme gücü zirveye ulaşır. Esnek çalışma imkanı varsa, dilekçelerinizi, raporlarınızı, bu iki saatte verimli bir şekilde yapın

12. Rutin ama şık bir kıyafet tarzı belirleyin. Böylece her sabah ne giyeceğinizi düşünmek için enerji ve vakit harcamazsınız